Bellekteki Che by Ernesto Che GuevaraMy rating: 5 of 5 stars
Bir "coffee table book" olarak tasarlanmış olması kitabı daha okunur ve ilginç kılıyor. Ernesto Guvera'nın "Che" olmadan önce geçtiği yolu, günlüklerini ve mektuplarını okumak onu daha insani bir zeminden görmemizi sağlıyor. Özellikle Latin Amerikayı gezerken günlüğüne aldığı notlar çok edebi ve ilgi çekici. Dönemin ruhunda toplumun eğitimli kesimlerinde entelektüel bilgiye değer verildiğini ve bilgi açlığının olduğu görülebiliyor. Kitap içinde doğrudan Guevara'nın çektiği fotoğraflara yer verilmesi dönemi ve çevreyi O'nun gözünden algılamamızı sağlıyor. 1950-1960 ların politik ve toplumsal olarak kaynayan Latin Amerikasına tanık oluyoruz.
Kitabın ikinci bölümü eklektik bir okuyucu, yazar, gezgin, doktor bir Guevara'nın tamamen politikleşip keskin bir devrimci oluşunu gözler önüne seriyor. Küba'da M26/7 hareketine katılan Guevara Marksist ve Leninist bir çizgiden harekete destek veriyor. Küba için gösterdiği mücadele esnasında Ernesto'nun artık "Commandante Che" olduğuna tanık oluyoruz. Küba'nın son derece ücra ve mahrumiyet bölgesi olan dağlık Sierra Maestra bölgesinde sert koşullarda mücadele sürerken kendi zihnindeki "hombre nuevo" (yeni insan) yaratısına da kendisini adıyor. Yıllar ilerledikçe "Che"ilk gençliğinde gezdiği Latin Amerika'nın suni sınırlarla bölünmüş birbirine çok benzeyen halklarının kurtuluşu için Birleşik Amerika emperyalizmine karşı kesintisiz bir şekilde mücadele edilmesi gerektiği fikrini somutlaştırıyor. "Foco" teorisini ortaya koyan Che bunu doğrulamak için eyleme geçmekte tereddüt etmiyor. Bu açıdan bakıldığında Jean Paul Sartre' ın “Çağımızın eksiksiz insanı” ve “Che çağımızın en tamamlanmış insanıdır, yalnızca bir teorisyen değil, aynı zamanda bu teorilerini sahada uygulayan bir savaşçıdır" yorumunun ne kadar gerçekçi olduğu anlıyoruz. Che, Birleşik Büyük Latin Amerika için ABD emperyalizmine karşı And Dağlarını dev bir Sierra Maestra'ya dönüştürme projesini gerçeğe dönüştürmek için mücadele ederken öldürülüyor. Kitap içinde Bolivya günlüklerinden bölümler aktarıldığı kısımlarda bile berbat koşullara karşın iyimserliğini kaybetmemesi son derece şaşırtıcıdır. Bolivya ordusunca kaybedilen cesedinin 30 yıl sonra bulunması, toplumsal bellekte onu "mesih" seviyesine çıkarıyor. Che Miti' nin geçtiği yolu ve gerçekliğine inanmakta çok zorluk çekeceğiniz hayat hikayesini merak edenler için kitap çok iyi bir bütüncül bir derleme. Okuyucuyu tatmin eden yapısıyla konuyla ilgilenenlere farklı bir bakış açısı sunuyor.
20 Mart 2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder