24 Ağustos 2012 Cuma

Planlama Notları

Grafikler aşağı trend gösteriyor. Bir mühendis sözleri evet! Dolum makinaları boş boş duruyor. Terli işçilerin gözleri bende. Bitkin gözler değil, önümdeki grafikler önemli o an benim için. İzole edilmiş ofisimde, klimanın yazın nemli sıcağını hissettirmediği , beni durağan bir iklime alıştırdığı ofisimdeyim. İşçiler benim için rakamlardan, üretimse kodlardan ibaret.  Grafikteki eğriler düşüyor bense sinirlenip hırsla programa (SAP) saldırıyorum. Önümdeki planlama tahtasında üretim planları yapıyorum. Kuruyan gözlerim, lisans ve yüksek lisans eğitiminin otomatikleştirdiği beynim tıkır tıkır işliyor. İçeri girip soru sorana duygusuzca cevap veriyorum, sert tavırlarla ne yapması gerektiğini söylüyorum. Öyle ya enseye şaplak olmamalıyım. Şirket bana bir rol biçti ve ben o rolü hakkıyla yerine getirmeliyim. Kuyruğu dik tut! Zayıflık gösterme! Kurallar bunlar. Uygula! Ne kadar sıcakta çalıştıklarının ne önemi var ki işçilerin. İsmimin ardına her "bey" eklediklerinde kendimi tam bir .öt gibi hissediyorum. Sistemin bir çarkı, sorgulamayan , hakkıyla emirleri uygulayan bir dişlisiyim. Tüm bunları tırmanışlarımı finanse edecek bir iş için yapmam ne ironik. Şarabımızı verebilmek için ezilmekten daha acı olan ezene yardımcı olmak, başka üzümleri ağırlığımızla ezmek.

 20 li yaşlarındakş gençlerin komutanlar ve politikacılar tarafından duygusuzca  ölüme sürülmesinin sebebini şimdi daha iyi anlıyorum. Kutsal kitapların cehennem tasvirinden fırlamış sıcağında çalışmadım ki!Her asker  emir veren için bir rakamdan daha fazlası değil ki ! Hiç bir politakacı eline kazma kürek ya da anahtar alıp üretimin içinde olmadı ki!

Bizi yaratan içinde bulunduğumuz koşullar ve çevremiz. Değişmez olanını insan doğası değil de belli koşullar altında farklı davranabileceğimiz olduğunu yaşayarak öğrendim!

9 Ağustos 2012 Perşembe

Döngü

Hayatta bir çok şeyin döngüsel olduğunu kavramam geleceğe giden yolda iyi bir anahtar oldu bana. Çokları eylemin önce istekle başladığını sanar ama aslında eylem isteği doğurur. Hatta istekten önce her zaman eylemin geldiğini söyleyebilirim. Eyleme geçmek isteği doğurur, istek de yeni eylemlere yol açar. Benzer bir bağlantı sevgi ile emek arasında da kurulabilir. Emek vermek, emek verdiğimiz şeyi sevmemizi sağlar. Sevgi emek verme isteğini doğurabildiği gibi emek de güçlü bir sevgi bağı kurulmasındaki ilk adımdır.
Mutluluksa davranışlarımızda gizlidir aslında. Davranışlar mutluluğa yol açar.
Bu doğadaki her şey için temel bir yasadır .

Dağcılık Kulüpleri Fikir Arenası mıdır?

Türkiye'de uzun yıllar dağcılığın lokomotifi olan köklü üniversite kulüplerinin başına gelen garip süreçlere şahit olduk. Buradan hareke...