31 Ocak 2013 Perşembe

Yaş 25 (?)

25 yaşına basan arkadaşımın, kafası karışık ve sorularla dolu olan  yazısına kişisel tecrüblerimden verebileceğim bir cevaptı.




Benzer şeyleri 4-5 yıl önce ben de hissederdim . Sürekli yaşadığım hayatı sorgulamaktan , lisede aynı anda mezun olduğumuz insanlarla hayatımın ne kadar farklı yöne gittiğini anlamaktan ve karşılaştırmaktan bitap düşmüştüm. Hep burnumun dikine gittim. Dağcılığa başladım , "manyak mısın?" dediler, doğaya ilgiliydim Çevre Mühendisliğine başladım "deli misin? Aç kalacaksın" dediler, yüksek lisansa başladım "cık cık cık boşa zaman geçiriyorsun 2 yıl iş tecrübesi daha iyi olur" dediler. Her fırsatta kitap okudum "gereksiz bilgileri ne yapacaksın?" dediler.  Ben bunları duydukça hep tereddüt ettim. Yanlış yerde miyim yanlış şeyler mi yapıyorum diye. Tüm bu yaptıklarımın sadece benimle ve kişisel tatminimle ilgili olduğunu kimseye anlatamadım. Zaten anlamaya çalışan da olmadı en yakınlarım dahil. Önlerindeki okul-askerlik-iş-evlilik sıralamasının onlar için en iyisi olduğunu düşünüyorlardı, öyle de yaptılar. Başarı  mı? Sadece para getirisiyle ölçülebilirdi. Macera ise "interrail"la ya da sahil bölgelerinde otostopla.
Senden sadece 3 yaş büyüğüm bir büyük edasıyla ahkam kesiyor gibi düşünmeni istemem. Şimdi ara sıra liseden arkadaşlarımla buluşuyorum, biraz bireyselleşmiş olanları, farkındalık taşıyanları, önlerine konulan sıralamayı uygulamaktan bitap düşmüş durumdalar. Bazen 10 yıl önce benimle dalga geçenlerin "en iyisini sen yaptın hayatında bir anlam var" dediklerine şahit oluyorum, gülüp geçiyorum. Her biri bir sahil kasabasında emeklilik hayali kuruyor veya butik otel açma hayali içindeler ki daha 30 yaşını yeni gördüler. Alternatif yol arayanlar bile istemsizce popüler olana çözüm diye sarılmış durumda.
Ben de bir şeylere tekrar karar vermem gereken bir döneme girdiğimi hissediyorum senin gibi. Beni tırmanmaktan bu kadar alıkoymayacak bir iş, tüm maceraları haftasonu gün boyu kahvaltı yapmak olan insan sohbetlerinden uzak bir yer , en azından bana benzeyen insanların olduğu, bir parça  bilimden,edebiyattan konuşabileceğim insanlarla  birlikte olmaya ihtiyacım var.
Senin gibi ne yapacağımı ben de pek bilmiyorum ama anlam istiyorsan, hayatında biraz tatmin istiyorsan acı da olsa burnunun dikine gitmeni önerebilirim. Ve asla kimseyle kendimizi karşılaştırmamalıyız. Ya tereddüte düşer başarısız oluruz ya da mutsuz. En azından artık ben buna karar verdim.

İyi ki doğdun!

Dağcılık Kulüpleri Fikir Arenası mıdır?

Türkiye'de uzun yıllar dağcılığın lokomotifi olan köklü üniversite kulüplerinin başına gelen garip süreçlere şahit olduk. Buradan hareke...